OVER KANSERİ NEDİR

23 Ocak 2008 Çarşamba | Etiketler: | |

Over kanserine kontrol şart!

Over kanseri, yumurtalıkların dışına yayılmadan önce genellikle belirti vermeyen ve bu nedenle geç teşhis edilen bir kanser.

Dr. Hasan İnsel
Düzenli jinekeoljik kontroller, erken tanı bakımından çok önemlidir
Yemek yiyoruz, Jinekolog Prof. Dr. Ergin Bengisu ile birlikte, Nişantaşı’nda, İl Patio restoranda. Harika İtalyan yemekleri. Ergin karidesli linguini, ben de deniz mahsüllü pizza yiyorum. Şef işini harika bildiğinden, deniz mahsüllü pizzaya hiç peynir koymamış, sadece domates salçası ile yapmıştı. Doğrusu da buydu zaten. Hem yemekler, hem de ortam nefis olunca, insan da konuşup duruyor. Tabii Ergin’le beraber olunca da, konu dönüp dolaşıp jinekolojiye geliyor. Erken tanının, önleyici tıbbın önemini konuşurken Over kanserinden bahsetmeye başladık. Over kanserinde, erken tanı ve düzenli kontroller çok önemli, başlarda bu hastalık bir şikayete yol açmadığından çoğu vaka geç teşhis ediliyor. Uzun, uzun anlattı Ergin Hoca Over kanserini, sizler için, işte anlattıkları.
Yüzde 20’si erken tanınıyor
Kadınlarda kanserden ölümlerin beşinci, hatta bazı araştırmalara göre dördüncü sırasında yer alan over (yumurtalık) kanseri, yumurtalıkların dışına yayılmadan önce genellikle belirti vermeyen ve bu nedenle geç teşhis edilen bir kanser türüdür. Hastaların sadece yüzde 20’sinde erken tanı konulabiliyor. Over kanserinin erken tanısı için kesin bir tarama testi yoktur. Düzenli pelvik muayene ile birlikte, ultrason tetkiki erken tanıda önemlidir. Kanser belirteçlerinin bakıldığı kan testleri over kanseri taramasında kullanılmasına rağmen, bu kan testlerinin hiçbiri, sadece over kanserine ait değildir ve bu nedenle özel olarak over kanserini saptama yeteneğine sahip değildir. Bu nedenle over kanserine hastaların çoğunda, başka yerlere yayıldıktan sonra tanı konuluyor. Over kanserinde düzenli yapılan jinekeoljik kontroller, erken tanı bakımından çok önemlidir.
Bazı şikâyetler işaret olabilir
Over kanseri terimi, aslında yumurtalık içindeki farklı doku tiplerinden köken alan değişik tümörlerin bir grubunu temsil ediyor. Over kanserinin en sık görülen tipi, yumurtalıkların yüzeyindeki epitel hücrelerinden (dış katmandaki hücreler) çıkan tip. Yumurtayı yapan germ hücrelerinden veya organın destek dokusundan (stroma) gelişen over kanserleri ise daha seyrek. Yumurtalıklarda selim (kanserli olmayan) tümörler ve kistlerde bulunmakta olup bunlar over kanserlerinden çok daha sık karşılaşılan durumlar.
Her ne kadar erken belirtileri olmasa da, bazı şikayetler over kanserinin erken uyarı işaretleri olabilir. Bu nedenle, aşağıdaki belirtiler doktorunuz tarafından bilinmeli ve değerlendirilmeli.
Şişkinlik
Pelvis veya karında dolgunluk hissi, ağrı
Sık idrara gitme
Çabuk doyma hissi (batında oluşan sıvının basıncından, yemekte çabuk doymak)
Özellikle yukarıdaki sorunların yeni başlamış olması, belirtilerin şiddetli olması ve iki ya da üç hafta sürmesi durumunda kadınların bir jinekologlarına gitmelidir.Tabii bu şikayetler mutlaka over kanseri olduğu anlamına gelmiyor. Birçok zararsız durum da benzer yakınmalara yol açabilir. Ayrıca iritabl bağırsak sendromu ve idrar yolu enfeksiyonu gibi bu durumlar, over kanserinden çok daha sık görülmektedir. Âdet öncesi dönemde de benzer benzer şikayetler ortaya çıkabilir.
Riski artıran faktörler
Ailede over kanseri öyküsü. Bir veya daha çok yakın akrabasında over kanseri olan kadınlarda risk artar. BRCA 1 ve 2 genleri kadınları tümörden koruyan genlerdir. BRCA 1 ve 2 genlerinde mutasyon (gen yapısında bozulma) olan genleri taşıyanlarda, over kanseri gelişme riski ciddi oranda daha fazladır. Ancak bu genleri taşıyanlara bağlı kanserler, yani ailevi over kanserleri, tüm over kanserlerinin sadece yüzde 10’unu oluşturmaktadır. Yaş. Elli yaşın üstündeki kadınlarda over kanseri riski, daha genç kadınlara göre yüksektir ve 60 yaşından sonra bu risk daha da artmaktadır. Over kanserine yakalanan kadınların yaklaşık yüzde 50’si 63 yaşın üstündedir.
Doğum ve adet. Hiç doğum yapmamış kadınlarda over kanseri gelişme riski daha yüksektir. Doğum sayısıyla over kanseri riskinde azalma arasında doğrudan bir ilişki var. Bu risk faktörü bir kadının yaşamı boyunca gördüğü adet sayısı ile ilişkili gibi görünmekte. Erken adet görmeye başlayanlar (12 yaşından önce), çocuğu olmayanlar, ilk çocuğunu 30 yaşından sonra doğuranlar veya 50 yaşından sonra menopoza girenlerde risk daha fazla.
İlaçlar. Bazı çalışmalar kısırlık tedavisi veya menopozdan sonra hormon tedavisi alan kadınlarda riskin biraz daha yüksek olduğunu göstermiştir. Doğum kontrol haplarının bu hastalığa yakalanma riskini azalttığı düşünülmektedir. Şişmanlık. Obez kadınlarda over kanserinden ölümlerin normal kilolu kadınlardan fazla olduğu bildirilmiştir. Talk pudrası. Bazı çalışmalar genital bölgelerine düzenli talk pudrası süren kadınlarda riskin biraz daha yüksek olduğunu bildirmiştir.
Kaynak: www.milliyet.com.tr

0 yorum: